Soru:
Bu kız kardeşimiz peruk hakkında soruyor:
Şunu sormak istiyorum: Âilemin, akrabalarımın, sonra babam, erkek kardeşlerim ve dayılarım gibi bana mahrem olanların karşısında peruk takmam haram mıdır, yoksa herkesin karşısında olmayıp, sadece bu belirli kişilerin önünde taktığımdan ötürü, problem teşkil etmekten çıkar mı?
Buna ilâveten; Abdest alıp namaz kıldığımda tabii ki peruğu çıkarıyorum. Bu konuda görüşünüz nedir? Teşekkür ederim.
Cevap:
Peruk takmak iki çeşittir:
1. Onunla güzelleşmek amaçlanmıştır. Yani, kadının bolca saçları vardır ve amaçlanan şey hasıldır, kadında da herhangi bir ayıp söz konusu değildir. Bu durumda peruk takması câiz değildir. Çünkü bu bir çeşit vasıl'dır. Peygamber ﷺ ise vâsile'yi¹ ve mustevsile'yi² lanetlemiştir.
2. Kadının zaten saçı yoktur. Yani, kadının kökünden saçı yok. Kadınlar arasında da bu ayıplanacak bir sorundur. Bu ayıbı, peruk takmadan başka bir şeyle de gizleyecek imkanı bulunmuyordur. Bu durumda peruk takmasının bir sakınca arz etmeyeceğini umarız. Zira o, bunu güzelleşmek için değil, ayıbını örtmek için yapmıştır.
Ancak yine de ihtiyâtlı olan onu takmaması, bunun yerine başını örttüğü herhangi bir şeyle örtüp, ayıbını bu şekil gizlemesidir. Allâh en iyi bilendir.
‘Allâme Muhammed el-‘Useymîn
Kaynak: Fetâvâ Nûrun ‘ale'd-Derb, 5. bant
Tercüme & Dipnot: Resul Gençer
¹ Vâsile: Kendisine veya başkasına takma saç takan kadın.
² Mustevsile: Kendisine takma saç takılmasını isteyen kadın.
Şayet kadının saçları dökülüyor ve tekrar çıkması mümkün değilse, peruk (suni saç) kullanması câizdir. Çünkü bu, kendisini güzelleştirmek için değil, ayıbı örtmek içindir. Bundan dolayı, peygamberin ﷺ fâilini lanetlediği vasıl babından değildir:
لعن الواصلة والمستوصلة
Vâsile de mustevsile de lanetlenmiştir.
Vâsile; saçına bir şey ekleten kişidir. Bu kadın ise hakîkatte vâsileye benzemez, çünkü kendisi bununla güzelliğini artırmayı veya Allâh'ın (tebâreke ve te‘âlâ) onun için yaratmış olduğu saçına bir ekleme yapmayı amaçlamıyor, daha çok kendisinde vukû bulmuş bir ayıbı gidermek istiyor, bunda ise bir sakınca yoktur. Zira bu, ayıbı giderme babındandır, kendisini güzelleştirme babından değil, bu ikisi arasında fark var...
‘Allâme Muhammed el-‘Useymîn
Kaynak: Fetâvâ Nûrun ‘ale'd-Derb, 6. bant
Tercüme: Samıq Mustafaev & Resul Gençer